Şeytan-Devil Filmi Yayına Girdi

İşte yeni bir şeytan filmi daha yayına girdi ! Bu şeytanımız da gene insan kılığında çıkıyor sahneye ve bi grup insanın arasına karışarak o geceyi onlara zehir ediyor.

Eğer şeytan filmlerini seviyorsanız bu film hoşunuza gidecek türden.

Bir grup insan bir gökdelenin asansöründe mahsur kalır, buraya kadar tek sorun bu gibi görünse de aralarında bir kişinin şeytan olduğunu henüz bilmiyorlardır...

M. Night Shyamalan'ın öyküsünden uyarlanan filmin yapımcılığını da yine Shyamalan üstlenmiş...

3 Harfliler: Marid Filmi Vizyona Girdi !

Bilmiyorum, siz de eğer benim gibi bu tür filmlerden tırsıyorsanız sizin için de iyi bir seçim olmayabilir. Çünkü film gerçekten de ürkütücü bir hikayeye sahip. Adı üzerinde : 3 Harfliler: Marid...

Peki bu filmin konusu ne ve izlemeye değer mi ?

Musallat.. Evet bu filmde de bir musallat var. Ve kahramanımıza musallat oluyor.

Özeti şöyle :

Ayla (Gülseven Yılmaz) kocası Serkan (Özgür Özberk) ile mutlu bir çifttir. Ayla 11 yaşında (Kayra Simur) öteki alemden gelen bir varlığın musallat olması ile kabus dolu bir 3 gün yaşamıştır.

O günlerden bu günlere en önemli koruyucusu olan muskasını önceki gün kaybettiği için kendini korumasız ve çaresiz hissetmektedir. Serkan yeni bir muska yazması ve Ayla’yı rahatlatması için bu konularda ismi bilinen İzzet Hoca’yı (Ufuk Aşar) o akşam eve davet eder. Akşam yakın arkadaşları Meltem (Serap Üstün) ve Cem de (Taner Ertürkler) geleceklerdir. Ayla’nın yeniden başlayan kabusları ile herkesin aynı gece Ayla ve Serkan’ın evinde yaşayacağı kabus dolu dakikalar öteki alemden gelen varlığın gücünü ve zalimliğini herkese gösterecektir.

Çocukluğunuzda yaşadığınız bir kabus 20 yıl sonra tekrar başlasa, öteki alemden gelen belalı bir varlık size, sevdiklerinize musallat olsa ve bir gece boyunca korkutucu, güçlü ve vahşi varlığın oyunlarına teker teker kurban olsanız kendinizi nasıl hissedersiniz? Sorunun cevabını arayan film 24 Eylül 2010’da Türkiye'de vizyona girecek.

Annemi Öldürdüm Filmi Vizyonda

Annemi Öldürdüm Filmi Vizyonda. Benim de çok dikkatimi çekti bu film. Vizyona girmesini bekliyordum. Dün vizyona girdi bu film ve ben de izledim. Size de tavsiye ederim.

Bu filmi merak ediyorsanız sizin için özeti yayınlayayım da bi göz atın. Umarım siz de beğenirsiniz. Güzel film.

Filmin tanımı şöyle :


Cannes 2009’un en çok konuşulan filmlerinden biri olan Annemi Öldürdüm’ün merkezinde gay lise öğrencisi Hubert var; onun en yakınındaki, aynı zamanda da en uzağındaki insan ise annesi Chantale! Aralarındaki aşk-nefret ilişkisi öyle boyutta ki oğlan, okuldayken annesinden ölmüş gibi bahsedebiliyor. Birlikte olduklarında ise mekan gözetmeksizin kavga ediyorlar…
 
Yapmadığı ev ödevi yüzünden gereksiz büyüklükte bir yalan söyleyen Hubert, olayı duyup çılgına dönen annesi Chantale tarafından sınıf arkadaşlarının önünde azarlanır… Arkadaşı Antonin ile paylaşacağı bir evde daha özgür yaşamayı hayal eden Hubert, gördüğü kiralık daire üzerine konuyu annesine açar ve destek görür, ancak ertesi gün Chantale, yaşının küçük olduğunu ileri sürerek oğlunun taşınmasına izin vermez… O arada Antonin’in annesi Helene ile yaşadığı sevgi dolu ilişki Hubert’i geçmişe götürür, eski güzel günleri hatırlar ve annesini yeniden kazanabilmek için yemekten çamaşıra bütün ev işleriyle ilgilenir. İşten dönen Chantale, oğlunun yaptıklarına hayran kalır fakat bu durum fazla uzun sürmez; kadın, Helene ile karşılaşıp Hubert ile Antonin arasındaki ilişkiyi öğrenir ve şok geçirir… Vurdumduymaz babasının başbaşa görüşme talebini kabul eden Hubert, adamın evine gittiğinde tuzağa düşürülmüş hisseder; çünkü Chantale de oradadır ve ortak amaçları çocuğun yatılı okula yollanmasıdır…

Bir haftasonu tatilinde kullandığı uyuşturucunun etkisiyle Hubert geceyarısı eve gider, annesini uyandırır ve ona aşkını ilan eder; fakat ertesi sabah gördüğü mektuptan yatılı okul macerasının bir yıl daha uzatıldığını anlar ve çılgına döner... Bir süre sonra Hubert okulda iki delikanlının saldırısına uğrarken annesi oğlunun odasında gizli video kayıtlarını bulur. Kasetlerde Hubert, acımasızca annesi hakkındaki düşüncelerini, hislerini itiraf etmektedir. Ertesi gün Hubert okuldan kaçar, deli gibi oğlunu arayan Chantale, sonunda onu büyüttüğü yerde, nehir kıyısında bulur. Tabiatın kucağında ikili kısa bir süre de olsa huzura erecektir…